fbpx

Doğum Ağrısı Nasıl Azaltılır?

Doğum ağrısı nedir? Nasıldır? Neye benzer ve azaltılabilir mi? Bütün bu sorular kafanı meşgul ediyor olabilir. Doğum ağrısını azaltma konusunda kendinizin yapabileceği şeyler olduğunu biliyor muydunuz? Bütün bu yapılabilecekleri ve dışardan alabileceğin destekleri bu yazıda bulabilirsiniz. 

Hamilelik haberini aldınız, belki coşkuyla belki de endişe ile karşıladınız. Zaman ilerledikçe veya hamileliğinizin en başında aklınızı meşgul eden bir soru var: Doğum ağrısı nasıl bir şey? Ve bunu azaltmak için neler yapabilirsiniz? Hatta doğum sancısından endişe ettiğiniz için sezaryen doğumu bile düşünüyor olabilirsiniz. Öncelikle şunu söyleyerek başlamak isterim, bütün bu duygu, düşünce ve hisleriniz çok normal. Bununla birlikte size iyi haberimse şu bu konuda yapabileceğiniz birçok şey de var.

1. Doğum Ortamını Hazırlamak:

Doğum Ortamı
Photo: The Bump to Baby Chapter

Doğum ortamını hazırlamak doğum ağrısını azaltmak için yapılabilecek en önemli konulardan biridir. Öncelikle işe nasıl bir yerde doğum yapacağınıza karar vermekle başlayabilirsiniz, eğer karar verdiyseniz bir an önce hastanenizin doğum katını gezmenizi tavsiye ederim.

Kedilerin doğuma yakın bir zamanda çevreyi gezip, koklayıp kendileri için en güvenli yeri aradığını biliyor muydunuz? Ve temelde insanlar da kediler de birer memeli ve doğum çok eski bir iş. O nedenle kedilerden feyz alın ve doğum yapacağınız yeri araştırın, görün, hangi imkanlar sunuyor inceleyin, eksiklikleri tespit edin.

Doğum hormonları ancak siz güvenli bir mekanda iseniz çalışır. Ancak hastane deyince aklımıza hastalık, tedavi ve korku geliyor olabilir. Bu nedenle bir hastane güvenli bir hale nasıl getirilebilir bunu araştırın. Araştırın dediysem kitapta ya da internette değil, kendi içinizde! Mesela, doğumuna eşlik ettiğim annelerden biri kendi çarşafını getirmiş ve kendi geceliğini giymişti. Bir diğeri ise eşi ile en mutlu olduğu anların fotoğrafını.

Odanın kokusunu değiştirmek-özellikle lavanta yağı-, loş ışıklar kullanmak, bütün bunlar doğum ortamının fiziki hazırlıklarıdır. Ancak en önemlisi doğum esnasında yanınızda olacak kişilerin size hissettirdikleri. Doktorunuzla olan ilişkiniz, ebeler, hemşireler. Eğer bu konuda seçme hakkınız varsa bu konuyu bu gözle tekrar değerlendirmenizi tavsiye ederim. Doğum ortamı mahremiyet gerektirir! Ve doğum ortamo yatak odası ortamı gibi olmalıdır. O nedenle yanında rahat etmediğiniz kişileri doğuma çağırmayın. Eğer istiyorsa eşiniz ve doulanızın yanınızda olması yetebilir.

Doğum ortamında bu yoğunlukla baş edemeyecek kişiler bütün iyi niyetleri ile size yardım etmek isteyeceklerdir. Mesela anneniz ah canım çok acı çekiyorsun diye söylediğinde bu size yapamadığınız ve vaz geçmeniz gerektiği mesajını verecek ve hissettiğiniz doğum ağrısının şiddeti artacaktır! Ya da bir hemşire gelip size bu kadar acı çekmene gerek yok hadi gel epidural yapalım diyebilir, çünkü size bildiği yolla yardım etmek istiyordur. Ancak bu söz size şu mesajı verebilir, sanırım ben bu işi beceremiyorum! Siz elinizden geleni yapmanıza rağmen böyle sözlerle ve iyi niyetli(!) tavsiyelerle karşılaşırsanız kendinize hatırlatın, ya da doulanız varsa bunu zaten hatırlatacaktır, bu sizinle alakalı değil ve siz gayet iyi üstesinden geliyorsunuz!

2. Doğum Ağrısı Zihnimizdeki Algı ile Alakalıdır!

İnsandan başka hiç bir memeli doğuma korku ile yaklaşmaz! Peki bu neden böyle olabilir?

Uzaya roket fırlatabilen gelişmiş insan beyni, doğum gibi ilk memeliden günümüze yapılan bir işte neden başarısız olur?

Sorunun cevabı çok basit: Doğum ilkel beyin ile yapılan, yapılması gereken bir süreçtir. Eğer siz gelişmiş insan beyni ile doğum yapmaya çalışırsanız muhtemelen olduğundan çok daha fazla acı çekeceksiniz! Şunu demek istiyorum:

Şehir koşullarında hayatımızı devam ettirebilmek için sol beynimizi aktif bir şekilde kullanmamız gerekir. Günümüzü planlarken, aylık bütçe hesapları, gelecek planları, hatta market alış verişi için yaptığımız liste. Ancak doğumda daha çok işimize yarayacak kısım sağ tarafımızdır. Bu nedenle sadece sol tarafı uyaran doğuma hazırlık eğitimlerini kesinlikle tavsiye etmiyorum. Doğuma hazırlık atölyelerimi detaylı olarak buradan inceleyebilirsiniz. Doğumlarına eşlik ettiğim annelere su içmelerini hatırlatmayı bile konuşmadan yaparım sol beyinlerini uyandırmamak için! Suyu önüne koymam yeterli!

Ve buna ek olarak bugüne kadar duyduğunuz korkutucu doğum hikayeleri doğum ağrısı algısını değiştirmiş olabilir. Eğer bu hikayeler sizi ele geçirmiş gibi hissediyor ve baş edemiyorsanız belki doğumdan önce bir doğum psikoloğu ile çalışmak işe yarayabilir.

Doğum esnasında neler yapabilirsiniz?

Doğum Doulası
Doula Olarak Destek Verdiğim Bir Doğumdan

Doğum sancıları sanıldığı gibi bir başlayıp bebeğiniz doğana kadar sürekli devam eden bir şey değildir. Doğal doğum hormonları ile bu süreç bir sancı bir mola olarak devam eder. Örneğin 45sn sancı 5dk mola gibi.

Her sancı geldiğinde sizin o sancıya bakış açınız nasıl? Eğer eyvah yine geldi ve ben yine yapamayacağım dediğinizde, bu düşünce size doğum ağrısını olduğundan çok daha fazla hissettirecektir. Bu nedenle sancı geldiğinde “Bebeğime bir adım daha yaklaşacağım”, “Ben sancıdan daha güçlüyüm” gibi sözlerle sancıyı karşılamak işinizi kolaylaştırır. Her sancı bittiğinde de kendinize aferin demeniz, kendiniz ile gurur duymanız ve molalarda dinlenme fırsatını kaçırmamanız çok çok önemli. Doğum yapan kadınların birçoğu molalarda-5 dk bile olsa- uyuklar. Bir sonraki sancı için hazırlık yapma fırsatıdır bu.

Doğumda size destek verenler…

Doğumda size destek verenler bu çerçevede size eşlik etmelidir. Olayı abartmadan, ama yanınızda olarak ve sol beyninizi uyandıracak sorulardan kaçınarak. Doğumda doğru, şefkatli ve profesyonel destek bu nedenle kritik önemlidir. Doğum doulası hizmeti hakkında detaylı bilgi için tıklayabilirsiniz.

Doğumun ruhunu anlarken belki şöyle bir yanılgıya da düşebiliriz. Doğum başlayacak ve yükselen bir eğride devam edecek ve tepe noktada doğum olacak. Oysaki doğum böyle bir şey değildir. Doğum da tıpkı hayat gibi inişi çıkışı olan bir süreç. Bu nedenle doğumun bazı anlarında kadınların coşkulu, bazı anlarında hüzünlü-ağlamaklı, bazı anlarında panik, bazı anlarında da vaz geçme gibi görünebilir, bütün bunlar çok normal. Bütün bunlar geldiğinde kendinize şunu hatırlatmak iyi olabilir. Bütün bunların hepsi bitecek. Çünkü doğum ağrısı bir hastalık ağrısı gibi değildir! Doğum ağrısı başlar biter mola gelir ve tekrar başlar, bebeğinizi kucağınıza alana kadar böyle devam eder. Ancak mesela diş ağrısı tedavi edilene kadar sürekli olur ve molası yoktur!

Doğum Ağrısı Neden Vardır?

Doğumda hissettiğimiz bütün o yoğunluk rahim kasılmalarından dolayı hissedilir. Ve bu rahim kasılmalarını “oksitosin” hormonu sağlar. Sizi şöyle bir şeye davet etmek istiorum; doğum ağrılarını bir işaretçi, bir rehber olarak görseydiniz nasıl olurdu?

Doğum yapan kadınların çoğu hareket etmek ister. Ve evet yatarak doğum yapmak doğum ağrısını artırır! Doğumda ağrısını azaltmak için hareket eden kadınları incelediğimizde, örneğin bir ayağını sandalyeye koymuş bir kadının rahmindeki bebeği o tarafta daha fazla alana ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Doğum ağrısını bir işaretçi olarak kabul edin ve o ağrıyı azaltmak için hangi pozisyona girmeniz gerekiyorsa onu yapın.

Peki eğer hamile iken bu yazımı okuduysanız, başka neler yapacağınızı hayal ediyorsunuz? Hadi yazın yorumlarda konuşmaya devam edelim.

Eğer doğum yaptıysanız, size neler iyi geldi ve neler iyi gelmedi? Yorumlara yazabilir, hamilelere bu konuda destek olabilirsiniz.

Doula Nilüfer

Merhaba ben Nilüfer! 2017 yılından beri sayısız anne babaya doula olarak eşlik ettim. Şimdi bu deneyimlerimi web sitemde paylaşıyorum. Bana ulaşmak için çekinme, her soruna uzmanlık alanım dahilinde yanıt vermeye çalışırım! Sevgiler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir